Gözden kaçırmayın

Son yıllarda dünya genelinde büyük bir popülarite kazanan aralıklı oruç (intermittent fasting), sadece bir diyet yöntemi değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline geldi. En yaygın uygulanan modeli 16:8, yani 16 saatlik açlık ve 8 saatlik beslenme penceresi. Bu yöntem, özellikle hızlı kilo vermek isteyenlerin gözdesi haline geldi. Ancak “moda” haline gelen her beslenme modeli gibi, bu yöntem de sorgulanıyor: Gerçekten sağlıklı mı, yoksa vücuda zarar mı veriyor?
"Kilo verdiriyor ama her vücut için uygun değil"
Aralıklı oruç yapanların büyük kısmı, özellikle ilk haftalarda hızlı kilo kaybı yaşadıklarını belirtiyor. Bu, genellikle azalan kalori alımı ve insülin seviyelerinin düşmesinden kaynaklanıyor. Ancak uzmanlar, bu yöntemin herkes için uygun olmadığını vurguluyor. Tiroid hastaları, hipoglisemi sorunu yaşayanlar, hamile ve emziren kadınlar için bu diyet modeli riskli olabilir. Ayrıca ani başlayan uzun süreli açlıklar, kas kaybı, düşük enerji, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlara yol açabiliyor.
"Vücut açlık sürecinde ne yaşıyor?"
Uzun süren açlık periyotlarında vücut, önce glikojen depolarını kullanıyor, ardından yağ yakımına geçiyor. Bu süreçte keton üretimi artıyor ve bazı araştırmalar bunun beyin fonksiyonları üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini savunuyor. Ancak bu sürecin kontrolsüz ya da aşırı uygulanması, metabolizmanın dengesini bozabilir. Ayrıca, bazı bireylerde açlık krizleri, aşırı yeme ataklarına dönüşerek süreci tersine çevirebilir.
"Bilim ne diyor, doktorlar ne öneriyor?"
Yapılan bilimsel çalışmalar, aralıklı orucun insülin direncini azaltabileceğini, kalp sağlığını destekleyebileceğini ve ilthapla mücadelede etkili olabileceğini gösteriyor. Ancak bu faydaların ortaya çıkması için yöntemin kişiye özel olarak planlanması gerekiyor. Diyetisyen ve doktor kontrolü olmadan uygulanan uzun süreli oruçlar, bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkiler bırakabiliyor.
"Sürdürülebilir mi, yoksa kısa vadeli bir trend mi?"
Aralıklı oruç bazıları için sürdürülebilir bir yaşam biçimi haline gelse de, birçok kişi için sosyal yaşamı, iş temposunu ve duygusal dengeleri olumsuz etkileyebiliyor. “Yemek saatine kadar kahveyle oyalanmak”, “açlıktan baş dönmesi yaşamak” ya da “yemek saatinde kontrolsüz yemek yemek” gibi davranışlar, bu yöntemi sağlıktan çok zarara dönüştürebiliyor.
Aralıklı oruç, doğru şekilde ve uzman kontrolünde uygulandığında fayda sağlayabilir. Ancak her vücut farklıdır ve moda olan her şey sağlıklı anlamına gelmez. Bu yüzden herkesin önce kendi bedenini dinlemesi şart.
Yorumlar
Yorum Yap